30 Mayıs 2008 Cuma

NİKAH ŞEKERİ TARİHÇESİ


Anadolu da 16. yy da başlayan şekerleme imalatında tatlandırıcı olarak bal, pekmez, su ve un kullanılmakta idi. Bu karışımın pişirilip içine farklı doğal otların karıştırılarak elde edilen şekerler doğal ortamlarda bekletilip kırılarak misafirlere sunulurdu. 18. yy' ın sonlarında Avrupa'da kurulan rafinelerde üretilen şekerin, o günlerin ismiyle "Kelle Şekeri" olarak Türkiye'ye gelmesiyle, şekerci Hacı Bekir, bu şekeri havanlarda dövüp eriterek, gül, tarçın vb. tabii aroma ve boyalarla pişirip akide şekeri imalatını geliştirmiştir. Ayrıca 1811'de Alman bilgini tarafından bulunan nişastayı un yerine kullanarak, şeker ve nişasta terkibi ile bugünkü nefasetteki lokum imalatını gerçekleştirmiştir. Daha sonraları sallama kazanlarda yapılan badem şekeri, haşlanmış bademlerin soyulup havanlarda dövülerek şeker ve şeker şerbeti ile yoğurularak , şekillendirilen çeşitli badem ezmeleri ile şekerler yapılmaya başlanmıştır. Nikah törenlerinde şeker dağıtma geleneği Çinliler ile Japonlar arasında çıkan bir savaş yüzünden ortaya çıktığı ifade edilmektedir. Budist rahipler savaşın sona erdirilmesi için bir grubun prensi ile diğer grubun prensesi arasında nikah kıyılmasını ister. Ve nikah kıyılmasına karar verilir. Lakin evlilik törenlerinde yapılması adet olan yeşil çay içme geleneği yapılacak durumda olmadığı için Budist rahipler tarafından savaş meydanına tatlandırıcı şeker getirildiği ve bu şekerin askerlere dağıtıldığı belirtilir. Şeker yiyen askerler savaşmak yerine hoş sohbet, arkadaşlık ve dostluk kurmaya başlamışlardır. Böyle bir durum her iki tarafı memnun bırakmıştır. Daha sonra Avrupalı tacirler bu ülkedeki yaşayış tarzını ve evlilik şekillerini kendi ülkelerine taşıdıkları belirtilmektedir. Her ne şekilde olursa olsun, nikah törenlerinde ağızlarıtatlandırarak hoş muhabbetler açtırılması ile anı olarak bırakılması gereken hediyeler vermek her şekilde güzeldir.nikah şekerlerinin kalıcılıkları hoş görünümleri ve düğün gününü hatırlatmalarıdolayısıyla daha uzunyıllar geleceğimizin bir parcası olmaya devam edeceğe benzemektedir....









































Hiç yorum yok: